NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
67 - (712) حدثنا
أبو كامل
الجحدري.
حدثنا حماد
(يعني ابن زيد).
ح وحدثني حامد
بن عمر
البكراوي.
حدثنا عبدالواحد
(يعني ابن
زياد). ح
وحدثنا ابن
نمير. حدثنا
أبو معاوية.
كلهم عن عاصم.
ح وحدثني زهير
بن حرب
(واللفظ له).
حدثنا مروان
بن معاوية
الفزاري عن
عاصم الأحول،
عن
عبدالله بن
سرجس؛ قال:
دخل
رجل المسجد،
ورسول الله
صلى الله عليه
وسلم في صلاة
الغداة. فصلى
ركعتين في
جانب المسجد.
ثم دخل مع
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم. فلما
سلم رسول الله
صلى الله عليه
وسلم، قال "يا
فلان! بأي
الصلاتين
اعتددت؟ أبصلاتك
وحدك، أم
بصلاتك معنا؟".
{67}
Bize, Ebû Kâmil
El-Cahderî rivayet etti. (Dediki): Bize Hammad (yâni İbni Zeyd), rivayet etti.
H.
Bana Hâmid b. Ömer El-Bekrâvî
de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdülvâhid (yâni İbni Ziyâd) rivayet etti. H.
Bize İbni Nümeyr de
rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Muâviye rivayet etti. Bunların hepsi Âsım'dan
rivayette bulunmuşlardır. H.
Bana Züheyr b. Harb dahî
rivayet etti. Lâfız onundur. (Dediki): Bize Mervân h. Muâviyete'l-Fezârî,
Âsım-ı Ahvel'den, o da Abdullah b. Sercis den naklen rivayet etti. Abdullah
şöyle demiş:
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) sabah namazında iken bir adam mescide girerek mescidin bir
tarafında iki rek'ât namaz kıldı. Sonra Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) ile namaza dâhil oldu. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) selâm
verince :
«Ey Fülân! Sen bu iki
namazdan hangisini sayıyorsun? Yalnız başına kıldığ:n namazı mı yoksa bizimle
beraber kıldığını mı?» buyurdular.
İbni Buhayne hadîsini
Buhârî «Ezan» bahsinde; Nesâî ile İbni Mâce de «Namaz» bahsinde muhtelif
râvîlerden tahrîc etmişlerdir.
İzah:
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in namaz kılarken gördüğü zât hadîsin râvîsi Abdullah b.
Mâlik İbni Buhayne'dir. Bu cihet imam Ahmed b. Hanbeî'in rivayetinde tasrîh
edilmişdir. İbni Huzeyme, İbni Hibbân,
Bezzâr, Hâkim ve başkalarının tahrîc ettikleri bir hadîsden ise bu zâtın
İbni Abbâs (Radiyallahû anh) olduğu anlaşılıyor. Mezkûr hadîsde Hz. İbni Abbâs
şöyle demektedir: «Müezzin ikaamet getirirken, ben sünnet kılıyordum. Bunun
üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni çekti. Ve:
Sabah namazını dört
rek'ât mı kılıyorsun? buyurdu.» Ancak Aynı hâdisenin ayrı ayrı iki defa
geçtiğini söylemektedir.
Bu hadîsde Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in: «Nerdeyse sizden biriniz sabah namazını dört
rek'ât kılacak!» buyurması yapılan işi inkâr ve bunu niçin men ettiğine
işarettir. Müezzin sabah namazı için ikaamet getirirken, sünnet kılmanın yasak
edilmesi sedd-i zerîa kabîlindendir. Yâni bu iş böyle yapıla yapıla ileride
daha çok âdet olmasına yol açar da cemâat sabah namazının farzı dört rek'ât
oldu sanırlar endîşesi ile men edilmişdir. Bundan sonraki Abdullah b. Sercis
hadîsinde :
«Ey Fülan! Sen bu iki
namazın hangisini sayıyorsun? Yalnız başına kıldığını mı yoksa bizimle beraber
kıldığını mı?» buyurması dahî ikinci bir illettir. O da imamlar hakkında
açılması melhuz olan ihtilâf kapısını kapamaktır. Zîra bu kapı kapanmazsa ehl-i
şikak ve fesadın arkasında namaz kılınmaz olur.